Liderlik var olmayı gerektirir. Her gün ve her durumun içerisinde olmayı. Liderler ön plana çıkıp yön verdiklerinde iyi şeyler olur. Ortadan kaybolduklarında ise kötü şeyler. Gerçek bu kadar basittir. Bazı çalışanlar çevrelerindekilerin üzerinde asla kötü bir etki bırakmazlar. İşleri olması gerektiği gibi yürütürler, sorun yaşatmazlar, ama akılda kalacak bir izlenim de bırakmazlar. Neredeyse görünmezdirler. Bu durum göz önünde olmadıkları, bunu gerektirmeyecek görevleri yürüttükleri sürece sorun yaratmaz. Ancak “o gün” geldiğinde ve üst yönetim satınalmanın değerini anlaması sonucu satınalmacının önüne liderlik için bir fırsat çıktığında, eğer satınalmacı yukarıya doğru bir adım atmak istiyorsa artık bu görünmezliğin devam etmesi mümkün değildir. Bu tip fırsatlar insanın önüne hayatında sadece birkaç kez gelir, üstelik kendisinden artık yüksek beklentileri olan ve şirketin satınalmaya önem vermesini sağlayacak kişilerle daha önce sınırlı teması olmuştur. Kabuğundan çıkması, kendisinin görünmez değil, yenilmez bir lider olacağını göstermesi gerekir. Peki nasıl?
1. Teslim olun
Evet, size şaşırtıcı gelecek ama liderliğin ilk kuralı budur. Teslim olmalı ve teslim olduğunuz kişilere güvenmelisiniz. Liderlik ve üst düzey düşünce yapısıyla ilgili daha önce bildiğiniz ya da bildiğinizi düşündüğünüz bazı şeyleri bir kenara koymalısınız. Artık performansınız sizin değil, başkalarının işini iyi yapmasına bağlı. Üstelik bu kişilerin hiç birisinin de yöneticisi değilsiniz. Daha önce söylemekten hoşlanmadığınız bazı şeyleri söylemeniz ya da yapmakta rahat olmadığınız bazı şeyleri yapmanız artık günlük hayatınızın bir parçası olacak. Bugüne kadar yaptığınız gibi işinizi iyi bilmeniz ve yapmanız size yetmeyecek. Artık ofisinizde saklanmak yerine sık sık dışarı çıkmak ve kararlar almak, onlara katılmak zorunda kalacaksınız. Bu yüzden kendinizi bir sonraki seviyeye geçirebilmek için, bir an önce içinde bulunduğunuz değişime teslim olun, onu sahiplenin ve tüm bildiklerinizi bir kenara koyup yeni gerçekliğinizle kucaklaşın.
2. İş birliği yapın
Yaptığı işte başarılı birçok satınalma çalışanı çoğunlukla işleri doğru bir şekilde yapmaya odaklanmış ve kendini şirketin az para harcamasına adamıştır. Oysa lider satınalma harcamaların kısmanın çok ötesine bakabilmelidir. Resmin bütününde şirketin hedefleri ve ortakların beklentileri vardır, bu bütüne doğru üst yönetimin ekip halinde yönelmesi gerekir. Satınalma bölümü iş hedeflerine izole olmuş bir şekilde katkı veremez. Doğru sonuçlara ulaşabilmek için iş birliği yapmak zorundadır. Kendinize ne kadar yakın görürseniz görün, şirketinizdeki her bölümün kendi gündemi ve amaçları vardır. Satınalmanın liderliği hem tek tek bu bölümlerin amaçlarına, hem de resmin bütününe katkı yaptığı kadar geçerlidir. Aslında, bu tüm liderler için geçerlidir, ilgisini ve çıkarını koruyamadığınız hiç kimse sizi takip etmez.
3. Kendinizi zorlayın
Yaptığınız işte sıra dışı başarılara imza attığınız için üst yönetimin dikkatini çektiniz ve satınalma olarak ön plana çıktınız. Artık eskisine göre çok daha fazla yetki ve sorumluluğa sahipsiniz ve daha da önemlisi birçok yeni alanda hareket etme şansınız var. Ancak şunu unutmayın ki, bu yeni hareket serbestliği ve daha fazla alana burnunuzu sokabilme esnekliği size aynı işleri benzer sonuçlarla bitirmeniz için verilmedi. Yeni yetkilerinizi kullanarak hem yeni görev alanınızı layıkıyla doldurabilme, hem de daha iyi sonuçlar elde edebilmek için kendinizi zorluyor olmalısınız. Daha önce ihtiyacınız olmadığını düşündüğünüz, ihtiyaç duymadığınız birçok yetenek ve yetkinliğinizi geliştirebilmek için kendinizi zorlamalısınız. Yetki ve sorumlulukları kaptınız diye işinizin kolaylaştığını düşünme eğiliminde olacaksınız, yanılıyorsunuz.
4. Süreçlerinizde ortaklıklar kurun
Görünmezlikten yenilmezliğe giden yol tek başına yürünebilecek bir yol değildir. Bu zorlu yolda size destek olacak ortaklara ve gerektiğinde aynayı karşınızda tutup size dürüstçe yansımanızı gösterecek birilerine ihtiyacınız var. Satınalma çalışanları da en az diğer bölüm çalışanları kadar yaptığı işe odaklıdırlar ve kendi kontrol alanlarına fazla müdahale edilmesinden hoşlanmazlar. Oysa modern dünya satınalma anlayışında bölüm odaklı değil süreç odaklı yaklaşım ön plandadır. Her bölüm değişik süreçlerin içerisine ihtiyaç duyulduğu kadar girer ve çıkar. Sanılanın aksine, bir başarıya ne kadar çok insanı dahil ederek, onların katkısını alarak ulaşırsanız, elde ettiğiniz başarı o kadar büyür. Unutmayın, artık çok iyi satınalma yapan bir bölüm değilsiniz, daha iyi satınalma yapmak için herkesi peşine takan bir bölümsünüz. Bu nedenle başarılarınız satınalma alanındaki değil, liderlik becerilerinizle ölçülecek. Satınalma sürecinize ne kadar çok ortak alırsanız, bölümünüzü o kadar büyütürsünüz. Sonuçta sürecin yöneticisi sizsiniz, bunu kimse sizden alamayacağı için rahat olabilirsiniz.
5. Sonuç, sonuç ve sonuç
Ne kadar başarılı ve sorunsuz yürüyen bir sistem kurarsanız kurun, iç müşterileriniz sizden ne kadar memnun olursa olsun, istediğiniz kadar daha stratejik, planlı, kurumsal bir yapı oluşturun, yine de artık her lider gibi siz de sonuçlarınızla değerlendirileceksiniz. Size verilen yeni ve geniş hareket alanınızın ve artık stratejik satınalmaya ve satınalma liderliğine geçmenizin doğal sonucu olarak ve yukarıdaki tüm basamakları takip ettiğinizi varsayarak, sonuçlarınızın eskisinden daha iyi olacağını ve şirket sonuçlarına ciddi katkı sağlayacağını söyleyebiliriz. Doğru ve sürekli şekilde anlatılmayan iyi sonuçların size hiçbir faydası olmayacağını söyleyelim. Bir liderin öncelikle kendisine yön vermesi ve organizasyonun tamamına başarılarını anlatabilmesi için bir gösterge paneline ihtiyacı vardır. Bunu oluşturduktan sonra artık sıra elde edilen sonuçların görünür hale gelmesindedir. Kaç üst düzey toplantıda başarılarınızı ve başarısızlıklarınızı anlatıyorsanız, kaç üst düzey yöneticiyle bire bir toplantınız gerçekleşiyorsa, organizasyonun tamamına hangi sıklıkta sonuçlarınızı anlatıyor ve sizinle projelerde çalışan tüm diğer bölümleri de onurlandırıyorsanız, o kadar varsınız. Varlığınızı genişletmeniz, tamamen sonuçlarınıza ve iletişim yeteneğinize bağlıdır.