You are currently viewing “Pandemi Ortamında Satınalma Yaklaşımları” Semineri Sonrası – 3: Risk Yönetimi

“Pandemi Ortamında Satınalma Yaklaşımları” Semineri Sonrası – 3: Risk Yönetimi

“Pandemi Ortamında Satınalma Yaklaşımları” seminerimiz birbirinden değerli konuşmacıların katılımıyla gerçekleşti.

Seminere konuşmacı olarak katılan OYAK Maden Metalürji Grubu Satınalma Başkan Yardımcısı Sn. İsmail Kürşad Korkmaz, ASELSAN Sanayileşme ve Tedarik Direktörü Sn. Ali Rıza Kılıç, Kurumsal Risk Yönetimi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Sn. Anıl Erkan, satınalma alanında yılların üst düzey global rollerde deneyimli ismi Sn. Kenan Öztürk, ticari ve iş sözleşmeleri konusunda uluslararası deneyimi bulunan Sn. Ayşegül Dorken Shankland ve Satınalma Akademisi Kurucu ve Baş Eğitmeni Sn. Oğuzhan İpek çok değerli yorumlar ve tespitlerde bulundular.

Seminer içeriğinde konuşulanları sizler için bir seri yazıda özetlemek istedik. Serinin bu üçüncü ve son yazısında seminerde pandemi ortamının risk ve kriz açısından etkileri konusunda konuşulanların üzerinden geçeceğiz.

Satınalmada Risk Yönetimi Ve Içdenetim Satınalma Akademisi A.ş. S

Öngörülemeyen Riskler

Pandemi sürecinin yükselmesiyle birlikte tedarik açısından iki konuda riskler ön plana çıktı. Bunlardan ilki nakit akışıydı. Pandemi ortamında pek çok küçük şirket iş yapamaz hale geldi. İnsanların daha çok evde kalmasıyla birlikte tüketimler düştü. İşsizlik de tüm dünyada daha büyük bir sorun haline geldi. Harcamaların azalması sonucu ödemelerin aksaması, nakit akışı herkes için sıkıntı haline getirdi. Bazı şirketler ödeme alamadıkları ve tedarikçilerine de ödeme yapamadıkları için üretimi aksatmak durumunda kaldılar. İkinci sorun lojistik konusunda yaşandı. Hava yoluyla lojistik ciddi şekilde aksarken, kara yolunda da pandemi tedbirleri ve karantinalar nedeniyle kontroller vs nedeniyle aksamalar oldu. Bu tip riskler aslında normal şartlar altında da var olsalar da, pandemi ortamında daha ani ve net bir şekilde karşımıza çıktılar.

Goalie

Çevik ve Stratejik Satınalma

Zor şartlar ortaya çıktığında şirketler hızlıca ve zor kararlar almak durumunda kaldılar. Bu noktada karar mekanizmaları ve sorun çözme refleksi daha gelişmiş olan şirketler daha avantajlı oldular. Kurumsal şirketler uzun vadeli risk yönetiminin az da olsa fazladan maliyetlerini taşıdıkları için daha az zorlandılar. Aşağıdaki konular bir şirketin olası riskler gerçeğe dönüştüğünde aldığı hasarı ve toparlanma süresini etkiledi.

  • Kategori stratejisi ve kategorilere özel risk analizi yapmış, tedarikçi gruplandırmasını kullanan, senaryo bazlı risk değerlendirmesinde bulunmuş şirketler daha hızlı hareket edebildiler. Öncelikli ve kritik kategorilerini, önemli tedarikçilerini belirleyen şirketler bu yönde daha kolay aksiyon aldılar.
  • Stok seviyelerini her gün daha azla düşürmeye çalışan tedarik zincirleri içinde emniyet stoğu ve alternatif tedarikçi açısından iyi planlama yapmış olanlar daha az zorlandılar.
  • Karar verme ve alım süreçlerinde çeşitlendirme ve analizi daha iyi yapabilen şirketler süreç kaçakları ve kayıpları açısından risk altında kalmadan hızlı karar verebildiler.
  • Tedarikçilerinin finansal durumlarını takip eden, değerlendirme raporlarıyla risk altında olan tedarikçilerini belirleyen şirketler bu tedarikçilerin devre dışı kalmaması için gerekli tedbirleri aldılar.
  • Tedarikçileriyle uzun vadeli ve stratejik ilişki kurmuş olan şirketler sorunların belirlenmesi ve karşılıklı anlayışla çözümler oluşturulması açısından avantajlı oldular ve yine daha hızlı karar alabildiler.
  • Alternatifli çalışan, tercih edilen tedarikçinin yanına özellikle yerli ikinci tedarikçiyi koyan şirketler daha az sorun yaşadılar.

Satınalma ve Risk Yönetimi

Risk yönetiminin temel nosyonu şirketin hedeflerini ayakta tutmak. Kaliteli risk yönetimi karar alma noktasında kendini belli ediyor, karar verebilme refleksini şirketler içerisinde oluşturabiliyor. Risk yönetimi ve kriz yönetimini birbirinden ayırmak gerekiyor. Ne kadar alternatifli senaryo planlaması yapıldıysa, önceliklendirmeler oluşturulduysa, ne gibi durumlarda nasıl ilerleneceği planlandıysa ve karar alma anlayışı, kültürü şirkete yayıldıysa risk yönetimi o kadar başarılı oluyor.

Satınalmanın risk yönetimine bakışının öncelikle tedariğin devamı, daha sonra maliyet açısından olması gerekiyor. Kategori yönetimi, stratejik satınalma ve tedarikçi yönetimi satınalmada risk yönetiminin en temel yapı taşları olarak ön plana çıkıyor. Bu noktada satınalma çalışanlarının kalifikasyonu ve yetkinlikleri de ayrıca önem taşıyor.

İç müşterilerin yıllardır risk nedenlerini öne sürerek çalışmak istemedikleri alternatif tedarikçilerin de aslında ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor. Satınalma bölümleri daha önce kabul ettiremedikleri yerli alternatifleri şirkete sokmak için mevcut durumu uzun vadeli avantaja da çevirebiliyor.

Seminerimizde yapılan konuşmalarda pandemi ortamının kriz ve risk yönetimi açısından etkileri ile ilgili içeriklerin özeti bu şekilde. Yazı serimizin sonuna geldik. Okuduğunuz için teşekkür ederiz.

Seminerin tamamını aşağıdaki bağlantıdan izleyebilirsiniz.